Sekiz gönüllü spor adamıyla başlayan bu anlamlı yolculuk, yalnızca bir hayalin değil, bir inancın da ürünüydü. Küçük bir kıvılcımdı belki ilk adımımız; ama hedefimiz büyüktü. Bir kum tanesi gibi yola çıktık; ama gönlümüzde bir sahile ulaşmak, daha büyük bir bütünü oluşturmak vardı. TURABAV olarak, sporu sadece bir yarışma ya da skor meselesi değil, insanları birleştiren evrensel bir dil, toplumsal dayanışmanın bir aracı ve gençlerimiz için umut dolu bir gelecek vizyonu olarak görüyoruz. Bu inançla çıktığımız bu yolda; sporun birleştirici gücünü, ahlaki değerlerle ve gönüllülük ruhuyla harmanlayarak Türkiye'nin dört bir yanına yaymaya çalışıyoruz. Her geçen gün büyüyen ailemizle birlikte, sadece sahada değil; hayatın her alanında mücadele eden, değer üreten, paylaşan ve gelişen bir toplum için çaba sarf ediyoruz. Gençlerimize fırsat eşitliği sunmak, yeteneklerini keşfetmelerini sağlamak ve onları sosyal hayata güçlü bireyler olarak hazırlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, hâlâ ilk günkü heyecanı taşıyor; ama çok daha güçlü, çok daha kararlıyız. Çünkü biliyoruz ki her kum tanesi, doğru yerde ve doğru niyetle hareket ederse, bir sahili inşa etmek mümkündür.